İlçemizde yerleşim Kalkolitik
Çağa kadar uzanmaktadır. Tödürge Gölü civarında ki Kültepe Höyüğü bu döneme ait
buluntuların yer aldığı bir yerleşim alanıdır.
Zara Bizans Döneminde de yerleşim
yeri olma özelliğini korumuş, X. Yüzyıldan itibaren Sebasteia Theması içinde
yer almıştır.
Anadolu’nun Selçuklu Egemenliğine
girmesinden sonra 13. Yüzyıl ortalarında bu imparatorluğun Vilayet-i
Danışmendiye yönetim bölgesi içinde yer almıştır. Sultan Alaattin Keykubat 1223
yılında imparatorluk saltanat naibi büyük komutan Kemalettin KAMYAR’a Zara’yı
ikta olarak vermiştir. İbn-i Bibi ve Anonim Selçuk name’ de belirtildiğine göre
Zara’nın bu dönemde iradı 100.000 dirhemdi ve bu ikta karşılığında emir 60
cebeli(asker) beslemesi gerekiyordu.
Osmanlı Dönemi kayıtlarından da
Kanuni Sultan Süleyman’ın 1536’ da çıkardığı bir fermanla Koçgiri Aşiretini
bölgeye yerleştirdiği anlaşılmakta olup, 1856 yılında “Koçgiri” adıyla nahiye,
1870 yılında ise “ZARA” adıyla kaza merkezi olmuştur.
1888 ve 1892 yıllarında yapılan düzenlemelerde ise
İlçenin statüsü devam ettirilmiştir. Zara; Osmanlı İmparatorluğu’ nun son
döneminde önem kazanmıştır. Şemsettin Sami, Kamus Ül Alam isimli eserinde Sivas
Vilayeti Merkez Sancağına bağlı bir kaza olduğunu zikretmiştir. Ali Cevat ise
Memalik-i Osmaniye’nin Tarihi ve Coğrafya Lügati adlı eserinde Sivas Merkez
Sancağına bağlı 41.000 ‘ i Müslüman, 58.000 nüfuslu bir kazadır, 19 nahiyesi ve
129 köyünde 2 medrese 30 okul bulunmaktadır şeklinde bilgi vermektedir.
"